Jomiss   |  e-ISSN: 2980-2628

Volume 1 Issue 1 (June 2023)

Issue Information

Issue Information

pp. i - vi   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560

Abstract

Keywords:

Original Articles

Çeçenlerin Kırım Savaşı Sonrası Sivas Vilayetine Göç ve İskânları

Nursinem Tekin

pp. 1 - 27   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.1

Abstract

Rusların, Osmanlı topraklarından güneye inme siyasetini gerçekleştirmek için Kafkasya halkına uyguladıkları sosyoekonomik politikalar orada yaşayan birçok halkı zor şartlar altında bırakmıştır. 1856 yılında Kırım Savaşı’ndan sonra Kafkasya büsbütün Rus hâkimiyetine girmiş ve 1860’lı yıllardan sonra ise Kafkasya’dan Anadolu topraklarına zorunlu göçler başlamıştır. Konumuzu teşkil edecek olan Çeçenler de Kafkasya’dan Osmanlı topraklarına zorunlu göç halinde gelen muhacirlerden olmuştur. Anadolu’nun müsait bölgelerine yerleştirilen Çeçen muhacirlerinin iskân edildiği bölgelerden birisi de Sivas vilayeti olmuştur. Buradan hareketle, bu çalışmada Çeçenlerin Kırım Savaşı sonrasında Sivas vilayetine göç ve iskânları ele alınmıştır. Çeçen muhacirlerinin Sivas vilayetinde iskân edildikleri yerler, yerleştirildikten sonra karşılaştıkları sorunlar, iskân sırasında Osmanlı Devleti’nin karşılaştığı problemler ve ürettikleri çözümler ele alınmıştır. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin iskân sonrası Çeçen muhacirlerinin mağdur olmaması adına yapılmış olan nakil, iaşe ve konut yardımı, arazi ve zirai yardımlar ve vergi ile askerlik alanında yapılan muafiyetler arşiv belgeleri ile ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Keywords: Göç, İskân, Çeçenler, Sivas

Political Extremism of Buddhists: A Case Study for Rohingya Muslims in Myanmar 

Chaman Hussain & Dr Mahboob Hussain

pp. 28 - 39   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.2

Abstract

The Muslim Rohingya minority has endured decades of marginalization and harassment. They are natives of western Myanmar’s Rakhine state. Since 1982, members of the Rohingya minority have been stateless and are attempting to get Burmese citizenship. The Rohingya are one of the most endangered refugee populations on earth, according to UNHCR, and are widely dispersed, living in refugee camps located in Bangladesh. The military dictatorship in Myanmar did not have a favorable view of the nation’s rebellious minority groups and violently put down any minority dissent. Despite having 135 officially recognised minority groups, Myanmar is far from having a multicultural society. In Myanmar, ethnicity and religion have had a significant impact on the development of national identity that systematically excludes Rohingya. This study makes the case that the alleged political radicalism of Myanmar’s Buddhist population is to be responsible for the exclusion of the Rohingya. This study explores how political Buddhism may be used to understand the segregation of Rohingya in Myanmar through an analysis of views or their philosophy. The conclusion is that Buddhist political extremism has significantly contributed to the marginalisation of Rohingya in Myanmar. However, it is not the only one; underdevelopment and poverty are also significant contributors.

Keywords: Buddhist, Migrants, Myanmar, Political Extremism, Rohingya

1877- 1878 Osmanlı Rus Savaşı Sonrası Kars’tan Sivas’a Gelen Göçmenlerin Abadan-Kabak Mahaline İskânı ve Abadan Mahallesi

Aytaç Anak

pp. 40 - 51   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.3

Abstract

Dünya üzerinde farklı lokalizasyonlarda varlığını sürdüren insanların birtakım nedenlerden ötürü yer değiştirmesiyle göç adını verdiğimiz toplumsal hareketlilik, Osmanlı Devleti’nde de önemli gelişmelere sahne olmuştur. XIX. yüzyılın son çeyreğine girerken Rusya ile olan savaşlar, Osmanlı demografik yapısına ciddi tesirleri olan göçlere sebep olmuştur. Özellikle 93 Harbi olarak da nitelendirilen ve 1877-1878 yılında cereyan eden Osmanlı-Rus Savaşı ile akabinde yapılan antlaşmalar gerek Balkanlardan Anadolu’ya gerekse doğuda Kars ve Kafkaslardan Anadolu’ya zorunlu bir göç dalgasını doğurmuştur. Savaş sonrasında kaybedilen Kars’tan Anadolu’nun merkezinde yer alan Sivas’a bazı Müslüman Türk ahalinin tamamen gelerek buraya yerleşmesi, bu ahalinin iskân sahası durumunu ortaya çıkarmış ve dolayısıyla Çavuşbaşı Mahallesi’nin kuzeyinde bulunan Abadan-Kabak Yazısı Mahallesi’nin temellerinin atılmasına sebebiyet vermiştir. Muhacir Komisyonları (Göçmen Komisyonları) tarafından yapılan kayıt, iskân ve iaşe işlemleri sonunda farklı tarihlerde Sivas’ın Abadan-Kabak Yazısı Mahallesi’ne yerleşen göçmenlerin ihtiyaçlarının halk ve devlet tarafından karşılanması, vergi ve askerlikten muaf tutulmaları, okul ve cami gibi sosyal kurumların meydana getirilme safhaları Sivas’ın yeni bir göçmen mahallesi olan Abadan-Kabak Yazısı Mahallesi’nin oluşumunu gözler önüne sermektedir.

Keywords: Göç, Sivas, Kars, İskân, Abadan-Kabak Yazısı

Osman Turan ve Selçuklu “Türkiye”sinin İnşa Süreci

Üçler Bulduk

pp. 52 - 61   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.4

Abstract

Türkler nasıl Orta Asya’dan Anadolu’ya göç edip yerleştilerse, Osman Turan da yerinde bir karar ile, tıpkı ataları gibi, Orta Asya Türk tarih ve medeniyetinden, Türklerin bu yeni vatanının tarihine geçti ve Anadolu’da karar kıldı. Gerçekten Anadolu Selçuklu Tarihi, hayatının sonuna kadar Osman Turan’ın ilmî çalışmalarının ağırlık noktasını teşkil etti” der, Mehmet Altay Köymen, meslektaşı Osman Turan’ı tanımlarken. Pek çoğu hâlâ aşılamamış olan eserlerine bakıldığında da O’nun ilmî hayatını Türklerin Anadolu muhaceretine, Selçuklu tarihine ve Türk-İslam fikriyatına hasrettiğini görebiliriz. Osman Turan, Malazgirt Zaferi’nin 900. yıldönümüne yetiştirmeye çalıştığı “Selçuklular Zamanında Türkiye” adlı muhteşem eserinde, Anadolu’nun Türkleşmesi hadisesinin Selçukluların tarihî rolleri ile büyük Türk muhaceretinin öneminin kavranamadığı için batılılar tarafından tam anlaşılamadığını belirtir. Bu nedenle “Anadolu’ya vuku bulan nüfus akınının azametini bilmeyen birtakım âlimler bu memleketin Türkleşmesini ya yerli halkların imhası veya toptan din değiştirmeleri neticesi sanarak bu sakat görüş üzerinde fikirler bina etmişlerdir” yorumunda bulunur. Ancak bu yanlış düşüncenin çağdaş versiyonları hâlâ mevcudiyetini korumaktadır. A. C. S. Peacock örneğinde görüleceği gibi “Türkiye” teriminin Ortaçağ’daki Müslüman Anadolu’ya uyarlanmasını anakronistik bir yaklaşım olarak niteleyenler veya “Türkiye Selçukluları” tabirini günümüzde de kabullenemeyenler bulunmaktadır.

Küçük Asya, Rum veya Anadolu Selçukluları gibi tanımlamalardan “Türkiye Selçukluları”na geçiş sürecinin fikrî temelleri ve inşa süreci makalenin asıl konusunu oluşturmaktadır.

Keywords: Osman Turan, Türkiye Selçukluları, Türkleşme, İskân.

About the Facts of Falsification Committed During the Relocations and Censuses Carried Out by Tsarist Russia in the Territory of the Irevan Governorate (1850-1917)

Elchin Garayev

pp. 62 - 74   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.5

Abstract

The presented article is devoted to the numerical and ethnic composition of the population of the Iravan governorate and the facts of falsification in the censuses conducted by tsarist Russia. The author, on the basis of the sources used and historical literature, showed the process of forcible displacement of local Turkic Azerbaijanis from their ancestral lands during the resettlement of Armenians and other peoples. Along with this, the article examines in detail the facts of falsification of the ethnic composition of the population deliberately carried out during the censuses. However, despite this, the Turkic- Azerbaijanis constituted the majority in the ethnic composition of the population of the Iravan governorate and played a great role in the economic and political life of the governorate.

Keywords: Azerbaijan, Irevan, Resettlement, Population, Ethnic

The Ethnic Composition of the Population of Irevan Uyezd (1850-1917) (On the Bases of Russian Language Sources)

Ziyad Amrahov

pp. 75 - 92   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.6

Abstract

The article examines the ethnic composition of the population of the Irevan uyezd of the Irevan Governorate, which was one of the Governorates of Azerbaijan during Tsarist Russia, from 1849 to 1917. Researches show that the Turkmenchay Treaty not only changed the geographical view of Azerbaijan, also Article 15 of the treaty had a severe impact on the future ethnicview of its most regions. Mass resettlements to the territories of the former Irevan and Nakhchivan khanates from both the Gajars and the Ottoman Empire led to demographic changes in the later Irevan Governorate. These changes, which have manifested themselves in most parts of the province since 1850, were marked by ethnic cleansing towards the early 20th century. In particular, the genocides committed by Armenian terrorist groups in the region in 1905-1906 and in the following period led the local population to flee from one region to another. As a result, there was a sharp decline in the number of Tatars in some uyezds of the Governorate, the number of Tatars, and a sharp increase in the number of foreigners, Armenians. However, Russian-language sources published in different years of the 19th-20th centuries confirm that the main ethnic group of the Governorate, the numerical advantage, was still on the side of Azerbaijani Turks (Tatars). We can clearly see this from the cameral descriptions of the central cities, uyezd centers, uyezds, districts, and villages of the Governorate, as well as the results of the population census.

Keywords: Azerbaijan, Irevan Governorate, Tsarist Russia, Population, Ethnic Composition

Bosniak Muhajirs in Vardar Macedonia Between the Annexation of Bosnia and Herzegovina and the Balkan Wars (1908-1912/13)

Vedat Bajrami & Redžep Škrijelj

pp. 93 - 110   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.7

Abstract

The continuous process of migration of Bosniaks reflects only a slight segment of the difficult history of the heterogenous Balkan territories. Instead of a conclusion, the entire situation is becoming even more complex with the annexation of Bosnia and Herzegovina by Austria-Hungary. The consequent Balkan Wars (1912/1913), marked the end of Ottoman rule, the division, and abduction of the territories of Vardar Macedonia. The Treaty of Bucharest (August 1913) led to the fragmentation of Macedonia, which was put into effect with the simultaneous occupation of Vardar Macedonia by the Kingdom of Serbia. This act fulfilled the decades-long dream of the Serbian bourgeoisie to occupy the crucial Moravian-Vardar Valley. On the other hand, the reputation and gradual internationalization of the Macedonian Issue, which was permanently aggravated by the expansionism of its neighbors, became more significant. The number of conscripts, martyrs, and other victims of the war was enormous. The fate of the war also forced Bosniak Muhajirs to fight in the ranks of opposing armies. Together with the Ottomans, many Bosniak families began moving towards Asia Minor, meanwhile, they resided briefly on Macedonian territory. Their departure marked the final abandonment of several crucial enclaves where almost three decades earlier began the difficult story of Bosniak Muhajir history in Macedonia.

Keywords: Macedonia, Bosniaks, Balkan Wars, Muhajirs, Ottoman Empire

Tarihi Yerleşme Coğrafyası Çalışmalarında Coğrafi Bilgi Sistemleri: XIX. Yüzyıl Tefenni Kazası Örneği

Ziya Çağrı Yazgan & Ilker Yiğit

pp. 111 - 129   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.8

Abstract

Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), mekâna dair veriyi depolamaya, güncellemeye, analiz etmeye; çalışılan konuya ilişkin harita ve grafik gibi görsel materyallerin tek bir platformda üretilmesine imkan sağlaması nedeniyle birçok disiplin için önemli fırsatlar sunmaktadır. CBS, diğer disiplinlerin yanı sıra tarihi yerleşme coğrafyası araştırmaları için de önemli bir uygulama alanıdır. Bu çalışmada CBS’nin tarihi yerleşme coğrafyası çalışmalarındaki kullanım alanlarına dair bazı örneklerin gösterilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda Tefenni kazasının XIX. yüzyıl yerleşmeleri ele alınarak yerleşmelerin lokalizasyonu, evrimi, jeomorfolojik birimlerine ve yükselti basamaklarına göre dağılışı, yerleşmeler ile ulaşım ağı arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmaya temel teşkil eden veriler 1831 yılına ait Tefenni nüfus defteri, 1845 yılına ait Tefenni temettuat defteri ve internet kaynakları taranarak temin edilmiştir. Ayrıca Tefenni ve çevresine yerinde gözlem yapmak, yerel halk ile mülakatlar vasıtasıyla bilgi toplamak, mevcut bilgileri kontrol etmek amacıyla bir arazi çalışması da gerçekleştirilmiştir. Toplanan veriler CBS yazılım uygulaması olan Arc-Gis/Arc-Map

10.8 programında işlenerek tematik haritalara dönüştürülmüştür. Sonuç olarak Tefenni çevresi antik çağlardan itibaren, iskân bölgesi olarak yerleşme sürekliliğini devam ettirmiş bir sahadır. Yerleşmeler genel itibariyle sahanın merkezinde bulunan depresyonun daireselliğine uygun bir düzen göstererek özellikle depresyonu çevreleyen plato ve yamaç sahalarına konumlanmıştır.

Keywords: Tarihi Coğrafya, Tarihi Yerleşme Coğrafyası, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), Tefenni Kazası, Harita

Kırsal Meskenlerde Kültürel Değişim: Tokat Akbelen Köyü Örneği

Hüseyin Mertol & Berna Arıkan & Yunus Ergün

pp. 130 - 147   |  DOI: 10.29329/jomiss.2023.560.9

Abstract

Kırsal yerleşme meskenleri bulundukları ortamın coğrafi özelliklerinden daima etkilenmiştir. Bölgenin doğal kaynakları, toprak özellikleri ve iklim yapısı gibi birçok faktör burada etkili olmaktadır. Günümüzde, her alanda görülen değişim gibi, kırsal meskenler de gelişen ekonomik düzey, teknolojik imkânlar, ulaşım ve iletişim koşullarının elverişli hale gelmesi gibi nedenlerle hızlı bir değişim ile karşı karşıya kalmıştır. 21. yüzyılda kırsal meskenler, modern çağın betonarme evlerinin bakısı altına girmektedir. Bu araştırmada Tokat ili Merkez İlçesine bağlı Akbelen köyünde bulunan geleneksel konutlar ve bu konutların uğradığı değişim ele alınmıştır. Ayrıca çalışmada coğrafi çevrenin bütün özelliklerini içinde barındıran meskenlerin tarihsel süreç içerisindeki değişim ve gelişimleri ile bunu etkileyen hususlar üzerinde durulmuştur. Çalışmada yerleşim yerinin tarihsel gelişimi hususunda nitel araştırma yöntemlerinden doküman analiz yöntemi uygulanmıştır. Ayrıca yerleşim yerinde saha çalışması yapılarak orada yaşayan yerli halk ile nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği uygulanmıştır. Görüşme tekniğinde yerleşim yerinin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı ve gelişimi ile ilgili veriler derlenmiştir. Sonuç olarak Akbelen köyünde de geleneksel meskenlerin büyük bir kısmının ihtiyaca cevap verememesi nedeniyle kapatma, dönüştürme, değiştirme veya yeniden inşası gibi nedenlerle değişime uğradıkları görülmüştür.

Keywords: Kırsal Meskenler, Kırsal Değişim, Kültürel Coğrafya, Akbelen, Tokat